29 Ocak 2013 Salı

aaa mimlendim... :)

Çok şaşırtıcı bişi oldu bugün..Blogumu açalı daha 1 ay dolmadan ilk mimimi aldım vee çok mutlu oldum.İlk mim cevaplayışım değil ama bu blogdaki ilk olucak..O yüzden Alice'e burdan çook teşekkür ediyorum..
Bu mim'e göre 11 soruyu cevaplayıp kendim hakkında da 11 tane gerçek yazmalıymışım ki,bakalım kendimle ilgili 11  şey bulabilecek miyim? ^__^



-Burcunuz nedir?
Kalıplara girmekten çok hoşlanmam ama tipik bi başak burcuyum.. :P

- Evde en çok hangi eşyanızı kaybedersiniz?

Eşya olarak değil ama standart koyduğum yerler olmasına karşın mendillerimi çok kaybederim..Ve bu beni deli eder.. :D

- Dönüp dönüp okuduğunuz bir kitap var mı? Varsa adı nedir?

Harry Potter serisi ve Stephanie Meyer'ın Göçebe adlı kitabı..İkiside beni çok şaşırtan ve okumaktan hiç vazgeçemediğim kitaplardır..

- Dışarı çıkarken yanınıza almadığınızda rahatsız olduğunu bir eşya var mı?

Not defterim..Çok nadir kullanırım ama yanıma almadığımda mutlaka işim düşer.. :D

- En sık kullandığınız makyaj malzemesi nedir?

Makyaj yapmıyorum ama BB cream vazgeçemediğim tek ürün diyebilirim.. :)

- Yolda giderken size biri laf atsa tanışmak istese ne yaparsınız?

Hiç umurumda olmuyo,olmaz da zaten..Lakin o anki ruh halime bağlı olarak o kişiyi bozup bozmayacağımdan emin değilim.. :D

- En çok kullandığınız aksesuar nedir?

Yüzük..Seviyorum işaret parmağıma yüzük takmayı.. ^o^

- Blog yazmaya nasıl karar verdiniz?

Aslında bayadır aklımdaydı ama başka bir blogum daha olduğu için vakit ayırıp ayıramama konusu baya kafamı kurcalıyodu..Sonra ani bi kararla daha kişisel şeyleri paylaşabileceğim bi alanım daha olsun istedim..

- İzlediğin ve etkisinde kaldığın bir film var mı?

Film olarak şuan hatırlayamadım ama Fringe beni her zaman çok şaşırtan bi dizi olmuştur..Geçenlerde 4.sezonunu bitirdim 1 hafta rüyalarıma girdi.. :D

- Günde kaç saat bilgisayarda vakit geçirirsiniz?

Duruma bağlı aslında..Ders çalışıyosam eğer 6 yada daha fazla..Ama diğer zamanlar 4 yada daha az.. :)

- En sevdiğiniz renk hangisidir?

Sanırım tam bi pembeseverim.. :D

Gelelim kendim hakkındaki 11 gerçeğe.. :)



  • Uzakdoğuya karşı inanılmaz bi merakım var..Diziler,filmler,müzikler,kültürler herbişeylerini öğrenmek istiyorum.. :)
  • Ani tatlı krizlerimde feci çikolata yerim..
  • Çok yorgun yada uykusuz olduğum zamanlarda çenem düşer..Konuşmamı durduramam bi türlü.. :D
  • Uyku küpümü doldumazsam eğer bütün gün kendim rahatsız olduğum gibi başkalarını da rahatsız ederim..Mutlaka 8 saat uyumam lazım yani.. :D
  • Birşeylerle çok ilgileniyosam kesin merakımı gidermek içindir..Merak etmiyosam ilgilenmiyorumdur..
  • Günlerce evden dışarı çıkmasam neden çıkmadım ki diyip dert etmem..Evde uğraşıcak birçok şey bulabilirim..
  • El sanatlarıyla ilgili uğraşmayı çok severim..Kumaş boyama,etamin vs..
  • Gezmek için dışarı çıktığımda bana ayak bağı olucak şeyler varsa çok uyuz birisine dönüşebilirim..Bu konuda çok trip atabilirim.. :D (Annemin tabiriyle çok fırtık oluyomuşum.. :D)
  • Tam olarak kaç yıl oldu bilmiyorum ama 3-5 senedir oynadığım online bi oyun var..4 gözle bitsin diye bekliyorum ama habire yeni seviyeler çıkarıyolar.. :(
  • Hayal kurmaya bayılırım..Biri bişi dediğinde yada anlattığında olayı gözümde canlandırmayı da.. :D kkk
  • Dukan diyetini tatil yüzünden yarıda bıraktığım için de çok pişmanım.. :(

edit. :mimi postalamayı unutmuşum az önce farkettim..oh yoon joo'm ben buradan cevapladım sende bez cadılarından cevapla olurmu? ^____^ 

sıradışı bir fotoğrafçı: jason lee

Daha önceden Jason Lee hakkında bilginiz var mıydı bilmiyorum ama benim neredeyse 1 yıldır takip ettiğim çok sıradışı bi fotoğrafçı diyebilirim..


Sade bir düğün fotoğrafçısıyken başladığı bu iş annesine (bazı yerlerde eşi olarakta geçiyo) 2006 yılında Lenfoma teşhisi konulmasıyla oldukça farklı bi boyuta taşınır..Hastalık gereği tedavinin oldukça hijyenik koşullarda sürdürülmesiyle,torunlarından geçici bir süre de olsa ayrı kalan büyükanne için bu oldukça zor bi durum olur..


Annesinin (veya eşinin) üzülmesine dayanamayan Jason Lee ise bir blog açarak kendince buna bir çözüm bulur..Kızları Kristina ve Kayla'nın günlük hallerini fotoğraflayarak bunları blogunda paylaşmaya başlar..
İşte 2006'dan bu yana oldukça eğlenceli,komik ve sıradışı görüntülerle dolu bu site sayesinde Jason Lee yetenekleriyle hem ortaya birçok güzel kare çıkartmış,hem de hayal gücünün ne derece geniş olabildiğini göstermiş..







Jason Lee'nin kızlarıyla ilgili olan bloguna buradan ;

Düğün ve özel zamanlar için yaptığı çekimler için oluşturduğu kendi bloguna buradan ;

Web sitesine ise buradan ve buradan ulaşabilirsiniz.. :)





çekiliş varmış..

26 Ocak 2013 Cumartesi

Ben mutsuz olduğumda...

Depresif halleri pek sevmesem de videodaki karakter biraz psiko gibi..Ama yinede hoşuma gitti..
Çizimlerini de nedense Tim Burton'kilere benzettim ben...Hakkında çok bi bilgim ve ilgim olmadığı halde..^__^



Ben üzgün (mutsuz) olduğumda;
Dolaşırım...
Boş boş otururum.
Uzanıp tembellik ederim.

- Ne yapıyorsun
- Hiçbir şey, sadece sıkıntıdan ölüyorum

Ben üzgün (mutsuz) olduğumda yok olmak,
Duvarın çiçeği (deseni) olmak istiyorum.
Ayılar ile kış uykusuna yatmak istiyorum

Ben üzgün (mutsuz) olduğum zaman her şey çok karışık görünüyor.
Yüksek bir yerden aşağılara bakmak
Zehirli mantarlar toplamak
Uzun uzun banyo yapmak
Annemin rahmine geri dönmek istiyorum.

Ben üzgün (mutsuz) olduğumda gözyaşlarımla her şeyi boğmak istiyorum.
Üzgün (mutsuz) olduğum zaman çirkin hissediyorum.
Uzaya gitmek istiyorum, umarım yabancılar ben yokken topraklarımı yok eder.
Her şey aptalca geliyor;
Aptal kuşlar...
Aptal şemsiye...
Aptal yağmur...

Üzgün (mutsuz) olduğum zaman hep siyah giyinmek istiyorum
Her şeyi fazlalık olarak görüyorum (hissediyorum)
Yılbaşı, cadılar bayramı, doğum günü partilerinden nefret ediyorum
Karanlıkta tek başına oturmak istiyorum.

Üzgün (mutsuz) olduğum zaman kaçıp ıssız bir adada yaşamak istiyorum.
Sonra gidip bir psikiyatriste gidiyorum ve psikiyatrist diyor ki;
"blaa blaa blaaa blaa"
Ve ben onu öldürmenin çok iyi bir fikir olacağını düşünüyorum.

Sonra;
Bir sabah uyanıp kendimi iyi hissediyorum.
Dışarı çıkmak istiyorum.
Her şey çok güzel görünüyor gözüme.
Dolaşmak,
Hiçbir iş yapmadan boş boş oturup vakit geçirmek,
tüm gün tembellik etmek istiyorum.

- Ne yapıyorsun?
- Hiç bir şey, sadece mutluyum.  

23 Ocak 2013 Çarşamba

İlk Mektubum..

Birkaç gündür yaklaşan sınavlarım yüzünden ha bir gayret koştur koştur ders çalıştığımdan inanılmaz derecede yorgun hissediyorum kendimi..

Sabahları çoook zorlanarak uyanmam ,bıraksalar günlerce uyuyabilirmişim gibi hissettiriyo..

Hepsi bir yana sadece sınav odaklı çalıştığımdan mıdır nedir bi süredir sosyal hayatıma dair algılarımın baya zayıfladığını farkettim..Sohbet esnasında kelime hazinem boşalmış gibi cümle kuramıyorum,arkadaşlarımla telefonda konuşurken çenesi kapanmayan ben’in aklına hiçbişi gelmiyo,konuştuklarımızı anında unutmaya başlıyorum ,ııııı-hıı, kem küm ediyorum kakara kikiriyle boşluk doldurmaya çalışıyorum falan derken bi dur dedim bugün kendime..

Yakınlarda bi spor kursunun açıldığını görmemle ‘’ sanırım beynine yeterince kan-oksijen gitmiyo sen ondan böylesin ’’ diyerek kendimce teşhisimi koydum yola düştüm sabahın 7:50sinde..

Ve anladım ki sabah erken kalkmak önceden çook sevmeme rağmen artık hiiiç bana göre diil..Gitmemek,yataktan çıkmamak için baya bi debelendim falan ama dışarı çıkıpta o soğuk havayı hissetmemle canlandım sanki..Neyse yola çıkmama sebep olan spor kursunun formaliteleri başka yerde yapıldığından henüz katılma şansına erişemedim ama ırmak kenarında çoook güzel bi yarım saat geçirdim.O erken saatte yürümek o kadar iyi hissettirdi ki..Lakin eve dönüpte dersin başına çökünce aynı uyuşukluk geri döndü.. :(

Neyse bugün aslında paylaşmak istediğim başka bişi vardı benim..Bugün hayatımdaki ikinci mektubumu aldım ben..^_^
Bu sene bi değişiklik yapıp yeni yıl kartı kartı göndermeye çalışırken aklıma gelmişti..Kuzularımla ayrı şehirlerde olunca çok heyecanlı olacağını düşünmüştüm..Ama yazmak için kağıdı kalemi önüme aldığımda mektup yazmayı unuttuğumu farkettim..O kadar uzun zaman olmuş ki hatırlayamadım bile neler yazıldığını mektuba..Önceden deneyimim var mıydı diye düşündüm ,yokmuş.. :D Çiziktirdim bişiler ama sanırım mektuptan ziyade küçük notların birleşimi gibi bişi oldu..


İlk mektubumla ise 1.nolu kuzu sayesinde tanıştım diyebilirim.. Elime aldığımda inanılmaz mutlu oldum..Hergün sosyal medyada konuşuyoruz iletişim sağlıyoruz ama hiçbiri mektubun verdiği hissi vermiyomuş onu farkettim..

Bugünse diğer 2.nolu kuzu’dan aldım 2.mektubumu..Her ne kadar yazı dilini çözmek için baya uğraşsamda yinede çözemedim çoğu kelimesini.. :D Ama yinede çok sevdim..Oraya buraya yapıştırdığı stickerlarını, renkli mektup kağıdını ve hissettirdiklerini... ^________^

Ve son bi dua..Bugün Mevlid Kandili yani Peygamberimizin Doğum Günü..Allah hepimize bu geceyi hakkıyla idrak edebilmeyi nasip etsin inşallah.. :)

18 Ocak 2013 Cuma

7 Ocak 2013 Pazartesi

Deneme ,falan filan,vs..

hazır deneme yapıyoken içimi de dökeyim istedim.. :D


Bugün bindiğim otobüste,hemen arkamdaki koltukta oturan çocuk..
Ağzını şapırdata şapırtada çiğnediğin o sakız yüzünden çok feci uyuz oldum sana..
İçimdeki şiddet hissini açığa çıkarttığın içinde bildiğin fırıncı küreğiyle dalmak istedim  bil diye söylüyorum.. >.<
Her ne kadar haberin olmasa da...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...